|
|
|
 Lavinia |
 Çukulata |
|
Bir youtuber tarafından ziyaret edilen Gülseren teyzemizin hayat hikayesini konu alan bir Yılmaz Erdoğan filmi. Doğumundan başlayarak, Gülserenin zekasından dolayı inişli çıkışlı maceralarına tanıklık ediyoruz. Patavatsız ve eğlenceli karakteriyle etrafındaki insanları çileden çıkarmayı iyi bilir. Bu sebeple, hayatı boyunca kimse Gülseren'i hiçbir konuda ciddiye almayacaktır. Anne sevgisinden mahrum bırakılan karakterimizin, babasına olan aşırı bağlılığı göz doldurucu. Arkadaş gibi bir ilişkileri olması oldukça iç ısıtıcı. Fakat Gülseren'in bir diğer arkadaşları ise ateşböcekleri. Onları gördüğünü iddia eden Gülseren'i kimse umursamaz. Kimseyle doğru düzgün anlaşamayan bu kızımızın, babasının vefatı ardından tek sığınabildiği yer ateşböceklerinin ışığı olur. Bu tür dram konulu bir filmde komedinin de dozunda olabilmesi oldukça hoş. Yılmaz Erdoğan dokunuşu denebilir. Ayrıca, farklı dönemleri oldukça iyi yansıtan bir havaya da sahip. Oyunculardan Ecem Erkek ve Ushan Çakır'ın rollerini çok iyi taşıması gözümden kaçmadı. Filmden güzel mesajlar çıkartılabilir. Aile ile izlenebilecek güzel bir film önerisi olur, beğenileceğini umuyorum. Keyifli seyirler ! |
Yılmaz Erdoğan'ın genel olarak ortaya koyduğu dram ve dönem filmlerinin dışında hem kararında komik hem de oldukça bam teline dokunan düzeyde dramatik bir hikayeye sahip bir film olmuş. Filmde 1950'lerde dünyaya gelmiş üstün zekalı bir kızın hayatı boyunca dobra konuşması ve zeki olmasının ceremesini çektiği bir hikaye izleyeceğiz. Zekâ bir lütuf mu? Yoksa ceza mı? Bunu ancak yaşadıkları insana öğretir. Ait olduğu dönemleri, kuşak çatışmalarını ve siyasi figürleri oldukça güzel yorumlayarak yansıtmış fakat burada Ecem Erkek'in sanki bu rol için biçilmiş kaftan oluşuna da değinmeden geçemeyeceğim. Bir küçük çocuğun en yakın arkadaşının babası olması ve bu hayatta yaşadığı bütün serüvenlerde onu aramasının değerini bize tekrar tekrar hatırlatıyor. Babasından sonra her zaman elinde fenerle aradığı dostları ise ateş böceklerinin hikayeye katkısı tek bir sahne dışında hep hüzünlü şeyler yaşatmıştı Gülseren'e. Bunca hüznün içinde tekrar gülümsemeyi ve içinde bulunduğu durumla dalga geçme gücünü de yine bu ateş böcekleri veriyordu. Yaşamı boyunca çenesini tutamaması ve kaotik zekası onun günlük hayatını, insan ilişkilerini, iş ilişkilerini ve daha nice durumunu kötü etkilerken tam tersi aşk hayatını ise hayran olunası bir güzellikle taçlandırmasına sebep oldu fakat o da bir yere kadar maalesef. Gülseren'in yaşadığı dönemler genel olarak Türkiye'nin siyasî ve politik kısır dönemleri olduğu için güzel hicivlerde bulunması açıkçası kaliteli kurgusuna da hayran bıraktı. Sen Hiç Ateş Böceği Gördün mü? filmini derin spoilerlar vermeden anlatmak zor oldu benim için fakat tamamiyle tatlı bir vakit geçirmelik film olduğunu söyleyebilirim, pişman olmayacağınız düzeyde tatlılık içeriyor. Şimdiden iyi seyirler dilerim. |
0 yorum:
Yorum Gönder